Ders 12: Depreme Hazırlık ve Risk Azaltma

















































Uğurcan Özçamur_ Sismik İzolatör Uygulamaları-20230517_180939-Toplantı Kaydı
17 Mayıs 2023, ÖS03:09

Melisa Dede   0:05
Herkese merhaba bu hafta hastanelerde deprem riskinin azaltılması dersinde tıp fakültesi öğrencileri olarak Uğurcan özçakır bey'i konuk ettik. Bize sismik izolatörler hakkında bilgi verecek. Öncelikle size birazcık tanısak çok mutlu oluruz.

Ugurcan (Konuk)   0:24
Merhabalar herkese ismim, Uğurcan Özkan uğur inşaat mühendisiyim. 2.010 ikide Orta Doğu teknik Üniversitesinden mezun oldum. Ondan sonra 2.010 dörtte yüksek lisansımı pavia da italya'da bitirdim. Şu anda da yine odtü'de doktora çalışmalarıma devam etmek halindeyim.
O 2.014 yılında yine tiz firmasına kritik firmasında aslında çalışma hayatıma başladım. Hala aynı yerdeyim. Başladığımda tasarım ve ar ge üzerimde inşaat mühendisi olarak çalışıyordum. Ardından teknik ofis müdürlüğü ve 2.010 dokuzun Nisan ayından beri de firmanın Genel Müdürlüğü görevini üstleniyorum.
Bunun yanında ulusal ve uluslararası standardizasyon komitelerinde ve çeşitli bu sektörde yani deprem yalıtımı ile alakalı sektörde faaliyet gösteren derneklerde üyeliğim ve aktivitem mevcut bu kadar.

Melisa Dede   1:23
Evet, çok teşekkürler sizi dinleyelim. Sonra arkadaşların sorusu olursa alırız. Evet, buyurun.

Ugurcan (Konuk)   1:30
Tamamdır. Bugün bahsedeceğim konular aslında bunlar.
Olabildiğince genel bahsedeceğim. Ondan sonra sorulara sorular da belki daha özele yenebiliriz. Deprem yalıtımının ne olduğunu ve yalıtım cihazı çeşitlerini anlatarak başlayacağım. Ardından Türkiye özelinde projelendirme nasıl yapılıyor? Uygulama için kritik koşullar neler? Bu işin testleri nasıl yapılıyor ve aslında gerçek test olarak nitelendirebileceğimiz 6 Şubat depremlerinde neler gözlemledik ve buradan ne dersler edindik? Şeklinde bir konuya değindikten sonra da.

Nisa Polat toplantıya katıldı

Ugurcan (Konuk)   2:08
Bazı detay hassas olan aslında ama çünkü çoğunlukla gözden kaçan bazı detayları bahsederek t.
Konuyu kapa atacağımı umuyorum.
Şimdi öncelikle deprem yalıtımı nedir den başlayacak olursak basit bir videomuz var bu videoda.
Ilk 40 saniye süren videonun ilk 40 saniyesi deprem yalıtımlı bir yapı örneğini gösteriyor. Bu aslında bir sarsma tablası deneyi üste basit bir yapı inşa etmişler. Aşağıda bir gerçek, bir deprem kaydı veren bir masalar özel bir masa var. Arada depremzede körleri var.
Bu deney doksanlı yıllarda yapılmış sürtünmeli sarkaç tipi tek kayma yüzeyi sürtünmeli. Sarkaç tipi deprem yalıtım cihazlarıyla yapılmış ve amacı aslında deprem yalıtımının yapısal olmayan tuğla duvarlar üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu gözlemleyebilmek.
Gördüğünüz gibi deprem hareketi anında yalıtım cihazları aktive olarak üst yapıyı korumuş.
Ikinci kısımda deprem aynı deprem aynı masa, aynı bina aynı deprem yalıtımı cihaz ama bu sefer kitle durumda. Yani çalışmıyorlar.
Aynı deprem veriliyor ve zaten tuğla duvarlar çok daha fazla dayanmadan göçüyor.
Bu aslında bize deprem yalıtımının ne olduğunu, nasıl çalıştığını az çok anlatan bir e.
Görsel.
Peki biz neden deprem yatırımına ihtiyaç duyuyoruz? Başka çözümü yok mu? Var aslında belli bir takım çözümleri var ama bizim deprem mühendisliğinde.
Daha üst, daha ileri performans istediğimiz durumda mutlaka özel bir şey yapmak zorundayız. Yani standart konvansiyonel bir yapı tasarımı uygulamasıyla belli bir performans seviyesinin üstüne çıkamıyoruz ki bu tüm yönetmeliklerde tüm şartnamelerde her yerde de bilinen ve inşaat mühendislerinin hem tasarımda hem uygulama aşamasında kabullendiği bir gerçek.
Bizim 2.007 ve öğretmenimize daha net yazar.
Der ki.
Bu yönetmeliğe göre yani deprem yönetmeliğinin kendisi deprem yönetmenin kendisine göre yapılacak, tasarlanacak ve uygulanacak yapılarda da hafif, şiddetteki, depremlerde, binalarda yapısal ve yapısal olmayan elemanların herhangi bir hasar görmemesi orta şiddetteki depremlerde yapısal ve yapısal olmayan elemanlarda hasarın sınırlı seviyede kalması, şiddetli depremlerde ise yalnızca göç memesi, yani insanların can güvenliğini sağlayabilmek hedefiyle hareket eder. 2.018 yönetmeliğimize de aslında çok benzer bir yaklaşım var. Bir yalnızca.
Belli terimler işin içine katılmış, işte kesintisiz kullanım, sınırlarsak, kontrollü hasar vesaire gibi ama ana performansı defi ve yapı tasarım esası çok da değişik değil. Bu sadece bizde böyle değil. Bütün dünyanın ulusal ve uluslararası standartlarında bu iş böyledir çünkü.
Aksi halde ekonomik tasarım yapmak mümkün değil. Yani biz deprem anında deprem olağanüstü bir durum olarak görüldüğü için deprem anında.
Yapıları klasik usul tasarlarken diyoruz ki bu yapı depremde hasar alacak. Aldığı hasarı belli bölgelere odaklayarak kapasite tasarım dediğimiz yöntemi uygulayarak yapının geçmemesini sağlamak yeter. Daha sonra yapıyı belki kullanabilir durumda bulamayabiliriz ama bu o an bizim umurumuzda ya da bizim önemsediğimiz bir şey değil gibi bir yaklaşım söz konusu.
Bazı yapılar için.
Tercih meselesi yani sonuçta bunun istendiği yapılar için bu şekilde tasarım ama bu performans hedefinin yetersiz görüldüğü yapılar için daha bir üstüne bir şeyler yapmak lazım oluyor aslında deprem yalıtımı da aslında bu işim şu anda günümüzde bilinen teknolojiyle en son ulaştığı nokta diyebiliriz.
Çünkü yapının.
Yapıyı bir bütün olarak içindeki muhteviyatında tüm olarak korumayı başarıyoruz ve bunu.
Bu şekilde koruduğu bilinen şu anda tek yöntem tek başına bunu bu şekilde sağlayan dünyadaki tek yöntem bunu yaparken de hem kademelerini hem kat öğrenmelerini kontrol altında tutabildiği için aynı anda bunu yapabildiği için aslında sağlıyor.
Mantıken sistem oldukça kolay binanın altında bir takım cihazlar yerleştiriyoruz. Bu cihazlar düşer yönünde yapı ağırlığını taşıma kapasitesine sahipken yatay yönde oldukça esnek, dolayısıyla deprem anda depremin yıkıcı olan yatay imgelerin ivmelenme karşı üstyapının tümünü kontrol altında tutmayı ve korumayı başarıyor oluyoruz aslında.
Normal sabit mesnetli bir yapıda solda gördüğünüz gibi bir deformasyon olur zemini siz üstteki duran bir yapının altındaki zemini sallandığınız zaman üst yapıda bu şekilde bir deformasyon görürsünüz. Deprem yalıtımlı bir yapıda ise bu deformasyon deprem yalıtım cihazları seviyesinde karşılandığı için üst yapı rijit şekilde kalır ve bir bütün olarak salınır aslında. Dolayısıyla biz.
Yapının sabit mesnetli bir yapının yaşadığı yüksek iğneleri, belki üçte bir dörtte bir beşte bir oranında azaltıyoruz ve bu sayede üst yapının rijit kalarak t.
Usul çalımlarla depremi atlatmasını sağlıyoruz.
Bu görsel.
Sema yayımladığı bir rapordan alınma burada farklı yöntemlere göre tasarlanmış yapılar ve olası bir tasarım depreminin ardından bu yapıların başına geleceği tahmin edilen durumlar özetlenmiş. Üçüncü sırada yönetmeliğe uygun tasarlanmış ama herhangi bir ekstra önlem alınmamış yapılar var. Bunların tasarım depreminde hasar alacağını az önce söyledim. Zaten bu bilinen bir gerçek.
Esas olan can güvenliğini sağlaması, yani bina depremden sonra tekrar kullanılabilir olmayabilir. Belki aylar boyunca bir tamirat süreci olabilir ve tabii ki bunun deprem sonrası bir belki yıkıp yeniden yapmak gerekebilir. Tabii doğal olarak böyle bir durumdaki bir yapının.
Ilk yapım maliyeti ile deprem sonrası tamirat için ya da 2 yeniden yapmak için göz önüne alınması gereken maliyetler birbirine yakın oluyor.
Diyelim biz yönetmeliğin üstüne çıktık. En basitinden yönetmelikteki önem katsayıları vardır. Bir yerine bir buçuk alırsınız. Belki 2 alırsınız. Bu tercih meselesidir. Yapıdaki kesitleri büyütürsünüz. Başka bir takım k.
Elemanlar koyabilirsiniz. Çerçeve sisteminizi güçlendirir misiniz? Ya bir şekilde yapıyı daha yönetmeliğin üstünde tasarlayıp uygulayabilirsiniz. Yönetmeliğin asgari koşullarının üstünde.
Böyle bir durumda tabii ki ilk yapım maliyetiniz artacak ve deprem sonrası yapılan aldınız. Performansta iyileşecek. Buna karşılık olarak ama böyle bir durumda da siz.
Daha standart, daha konvansiyonel yöntemlerle bu geliş.
Getirmeyi, iyileştirmeyi yaptığınız için.
Yapının hasarsızlık ya da hemen kullanımı gibi bir performans hedefine erişmeniz oldukça güç. Çünkü yapısal elemanları koruyabilmiş olsanız bile yapısal olmayan elemanlarda hasar görme ihtimaliniz çok yüksek.
Bu durumda yine deprem sonrası bir miktar iş çıkacaktır. Bir yapım yani pardon tamirat masrafımız olabilir. Bir süre belki birkaç hafta birkaç ay yapıyı kullanamayabilirsiniz ama tabii ki konvansiyonel yöntem göre performansı da iyileşecek.
En üstte daha bir bir tık üstü diyelim deprem yalıtımını olarak tasarlanmış uygulanmış yapılar var burada zaten artık yapısal hasarları söylemiyoruz biliyor mu? Yapısal olmayan hasar, yapısal olmayan elemanlarda ki hasarda minimize etmek amaç ve depremden sonra neredeyse hiç tamir atmaz rafı olmasın. Yapıyı hemen kullanmaya devam edelim gibi bir takım performans hedeflerine göre tasarlanıyor. Doğru uygulamayı yapılırsa bunun sağlandığı da çok belli siz depremden.
2 dakika 3 dakika sonra 10 dakika sonra belki yapıyı hiçbir şey olmamış gibi kullanmaya devam edebiliyor olmalısınız.
Deprem yalıtımının.
Nasıl?
Çalıştığını ya da işte sürtmeye sarkaç tipi cihazlar özelinde nasıl davrandığını gösteren bir animasyon umuz var.
Yapının düşey taşıyıcı elemanlarına yerleştiriliyor ve her yöne.
Aynı özelliklere sahip olacak şekilde hareketi sağlıyor aslında.
Kritik olan yapının tümünü temelinden tamamen ayırmak ve etrafla da ayırmak, yani yapının dünyayla bağını kesmek aslında ve deprem yalıtımı cihazlarıyla bu bağı sadece sağlamak.
Dolayısıyla deprem olduğunda zeminin ivmeli ve sert hareketlerin üst yapının olabildiğince az hissetmesini sağlamak ki bu oran %50 ile %80 asalım.
Arasında değişken oluyor tasarım özelliğine göre.
Birkaç örnek vereceğim, deprem yalıtımının etkinliğini anlatan bunlar. Daha önceki depremlerde kayıt altına alınmış verilerden elde edilmiş durumlar.
Aynı bölgede bulunan aynı güç istasyonunun a ve b blok binalarında bir tanesi izolatörü, bir tanesi izolatörü, düz aynı depremi yaşamışlar. Bir tanesinde 345 birimlik bir ivme, 224 birime düşmüş depremi zaten sayesinde öbüründe 336 birimlik zemindeki ivme yapının içinde en üst katta 1.420 birim ne kadar çıkmış? Yani bu örnekte yaklaşık 17 kat civarı bir fark var arada.
Aynı şekilde birbirine yakın olan deprem, yalıtımlı ve yalıtımsız 2 binanın yer ivmesi ve üst.
En üst kat inmeleri arasında yine sağ taraftaki grafikte de benzer bir oran görüyoruz.
Bunun yanı sıra yine 2.012 büyük Japonya depremi sırasında deprem yalıtımlı konutlarda yapılmış bir anket var. Bu ankette toplam 29 tane konutu ziyaret etmişler. Bu 29 konuttan 2 tanesini de bu arada 2.012 Japonya depreminde 9 küsur büyüklüğünde olan ve yaklaşık yanlış hatırlamıyorsam 5 dakika boyunca falan süren bir deprem.
Bu deprem anında deprem yalıtımlı yapılarda ki yani konutlardaki insanların söylediği.
Biz hani 29 evin 20 ikisinde.
Tabak çanaktan ses bile duymadık.
Gibi bir konu var. 12 tanesinde bir 2 tane tabak devrilmiş falan hani bırak canını kurtarmayı tabak mı devrildi? Ses duydunuz mu falan gibi konular konuşuluyor.
Dünyada deprem yalıtımının kısa bir tarihine gidecek olursak da ilk uygulamalar aslında yetmişli yıllarda başlamış. Bizim bugün bildiğimiz anlamdaki ilk uygulamalar tabii ki tarihsel çok aşırı tarihsel roma döneminden de benzer çalıştığı düşünülen uygulamalar var tabii ki ama modern teknolojiye en yakın diyelim.
Doksanlı yıllardan itibaren yaygınlaşmaya başlıyor. Bu teknolojinin yaygınlaşması inşaat mühendisliğindeki özellikle deprem mühendisliğindeki tüm diğer şeylerde olduğu gibi insanların bizzat.
Bu.
Teknolojinin nasıl çalıştığını ve üstün performansını görmesiyle oluyor ve her ülkede.
Ha aynı şekilde gelişiyor.
Doksanlı yıllarda yaygınlaşmaya başlamasının sebebi 94 northridge ve yine doksanlı yıllarda cobe deki depremlerde deprem yalıtımlı projelerin üstün performansından görülmesi yani bir anda ortaya çıkması. Bunun ardından tüm dünyada bu deprem yalıtımı teknolojisine ilgi artıyor ve kullanım yaygınlaşıyor.
Yaygınlaştıkça daha fazla deprem gerçek deprem performansı görüyoruz. Daha fazla gerçek deprem performansı görünce daha çok yaygınlaşıyor şeklinde konu ilerliyor.
Şu anda.
En yaygın kullanımlar italya, Japonya, Yeni Zelanda.
Şili, peru, Ekvador, Meksika gibi Güney Amerika ülkeleri ve işte Türkiye.
Hindistan, vesaire, çin, Tayvan gibi yoğun deprem, büyük ve şiddetli depremlerin yaşandığı ülkelerde görülüyor.
Deprem yalıtımı dediğimiz teknoloji şu anda artık hem yıllardır tüm geçmiş tarihsel depremlerde kendimi kanıtlamış hem güvenilir olduğu da gözlenmiş yönetmeliklerde tanımlı. Dolayısıyla bilinmeyen ya da uzaylı gibi muamele edilmesi gereken bir teknoloji de değil. Nasıl tasarlanacak, nasıl test edileceği, ne tip kriterlere dikkat ederek uygulanacağı aslında.
Tanımlanmış ve belirli amaç bunun uygulamaya.
Niyetli olunması ve işin doğru yapılması aslında mühendislikten başlayarak.
Türkiye'de biz şu anda.
Bu teknolojinin gerek tasarımı, gerek üretimi, gerek testi gerek saha uygulaması için bir eksiğimiz mevcut değil.
Bunları yapabilecek tüm altyapı mevcut ve zaten 2 binli yılların başından beri de türkiye'de uygulamalar var. 2.012 yılında sağlık bakanlığı'nın hastanelerde bunu zorunlu yapmasıyla ve 2.010 sekizde deprem yönetmeliğinin yeni deprem yönetmeliğine deprem yalıtımının dahil edilmesiyle olay daha da dokümante ve bilinir hale geldi. Yani biraz mevzuat tutturdu ve daha kontrollü oldu diyelim.
O bununla buna bağlı olarak da giderek aslında uygulama alan hastane dışındaki yapılarda yaygınlaşıyor.
Şu ana kadar.
Bizim elimizdeki verilere göre 2 yüzü geçen sayıda proje var. Türkiye'de deprem yalıtımı ile yapılmış. Bunların çoğu hastane.
Bu arada dünyada da bu böyle. Öncelikli olarak hastane ve ulaşım yapılarında başladıktan sonra tarihi yapılar, veri merkezleri, işte okul gibi BAVM gibi yapılar ve sonra otel konut gibi şekilde ilerliyor. Bizde de benzer bir trend olduğunu düşünüyoruz şu ana kadar.
Şu ana kadar yani maraş'ı depremlerinde kadar 3 tane türkiye'de konut projesi vardı.
Deprem sonrası konunun bir anda gündeme gelmesiyle bu sayı yavaş yavaş artıyor gibi görünüyor ama.
Önümüzdeki aylarda gerçek durumu görüyor olacağız aslında.
Güçlendirme için deprem yalıtımının kullanımı oldukça sınırlı. Tarihi eserlerde mümkün ama var olan bir yapının deprem yalıtımı ile güçlendirmesi birazcık zor ve çok dikkatli yaklaşılması gereken bir konu.
O dediğim gibi konu giderek genele yayılıyor. Burada dikkat edilmesi gereken kritik olay tabii ki doğru mühendislikle bu işin yapılmaya devam edilmesi.
Deprem yalıtımı.
Teoride bütün yapıları uygulanabilir ama uygulamaya uygun olmayan bazı örnekler ya da durumlar mevcut. Öncelikli olarak yapınız. Bitişik nizam ise deprem yalıtımı uygulayamazsınız. Çünkü yapının etrafında harekete izin verecek kadar boşluğunun olmak zorunda.
Yüksek yapılar.
Ya da narin yapılar için de.
Uygulamaya dönük çözümler üretilebilir ama tek başına deprem yalıtımının direkt olarak uygulanması oldukça zor.
Bu yapının geometrisinin aslında deprem yalıtımı ile birlikte çalışmasıyla alakalı bir durum.
Onun için yüksek 15, 16 katın üstünde ve narin çok ince dar yapılar için genellikle çok uygun bir teknoloji olmuyor.
Aynı zamanda çok çok zayıf zeminlerde yani zaten oraları herhangi bir şey yapmak ne kadar doğru o ayrıca tartışılır ama çok çok zayıf zeminlerde deprem yalıtımı uygulaması genellikle makul ve feasible olmuyor.
Diyerek hani yine yapılabilir? Aynı şekilde yüksek katlı yapılara da uygulanabilir ama konu yani sadece deprem yalıtımı ile çözülebilecek seviyeyi aşıyor. Çok farklı tasarım, mimari detay, statik, hesap detayları ve birtakım ekstra belki cihazlarla birlikte ancak uygulanabilir hale geliyor.
Güçlendirme uygulamaları için de tarihi yapılarda.
Bir dereceye kadar yapılabiliyor olmakla birlikte konut tipi yapılarda çok fazla kıstas var, çok fazla ısınır var. Tabii ki uygulanabilir ama uygulanabilirliği oldukça düşük.
Oluyor, standart konut tipi yapılar için.
Hastane uygulamalarından dediğim gibi bazı örnekler tarihi eserlerden ne bazı örnekler mevcut, bunların hepsi türkiye'de.
Veri merkezleri yine sık kullanımın olduğu projeler.
Ve tabii ki ulaşım yapıları bunların tamamen bildiğimiz gibi deprem anında oldukça kritik öneme sahip ve depremden sonra fonksiyonel kalmasının önemli olduğu ya da depremde hasar görürse ekonomik kaybın çok büyük olduğu yapılar.
Deprem yalıtımını sağlayan cihazların belli çeşitleri var. Ana olarak gruplandırarak olursak 3 çeşit yüksek sönümlü kauçuklar, kurşun, çekirdekli kauçuklar ve sürtünmeye sahip. Kaç yani küresel yüzeyli sürtünmeyi, saat kaç tipi denen cihaz vermeye mevcut?
Ben burada teorik esaslarla değil, sürdürmeniz herkesi odaklanacağım. Çünkü benim uzmanlık alanım o.
Dolayısıyla onun 10'a çıkart beğenerek ilerleyeceğim sürtünmeyi Sarıtaş cihazlar.
Sürtünme esnasında.
Dayalı olarak çalışırlar. Bir eğrilik yüzeyine sahip bir ya da 212 ya da 3 kayma üzerine sahip olabilirler bu.
Kayma yüzeylerinin eğrilik yarı çapı sayesinde bu davranış geri merkezde mi yardımcı olur? Aynı zamanda cihazın salınım periyodunu da belirler. Salınım periyodu sadece o serkan'ın yarıçapına bağlı olduğu için de binada burulma vesaire tarzı davranışlar yorumlanmaz.
Genel davranış eğrisi bu şekildedir. Burada kritik 2 parametre dediğim gibi o evlilik yüzeyinin yarı çapı ne kadar?
Eğri olduğu diyelim, bir de cihazın akp.
Bir olacağız. Sürtünme katsayısının değeri kritiktir. Buna göre diğer parametre hesaplanır ve testleri de buna bunu kontrol etmek için uygulanır.
Doksanlı yıllarda geliştirilmiş bir teknoloji. 2 binli yıllardan sonra uygulaması yaygınlaşıyor. Özellikle son 67 yıldır dünyada daha tercih edilmeye başlanır hale geliyor. Bu cihazlar üst yapıda daha yani daha uzun periyotlara gidebilen bir doğası olduğu için bu cihazların üst yapıyı daha rahatlatan, daha az ivme almasını sağlayan şekilde tasarlanabilir.
Vurulma tarzı bir takım tasarımı bela olabilecek şeyler gözlenmediği için bir avantajdır. Diğerleri gibi aslında uzun ömürlüdür. Oldukça uzun ömürlü cihazlardır. Bu bütün deprem izolatörleri için geçerli. Bu arada ve bakım gerektirmezler ama yine tüm depremzedeler için geçerli olan kontrol ihtiyacı bunlarda da mevcut. Sadece hayatı değil yapının da herhangi bir probleminin olmadığı mekanik deterjanın yerinde olduğu vesaire gibi şeylerin periyodik olarak kontrol edilmesi.
Sadece önerilir diyemeyeceğim oldukça kritiktir, yapılması gerekir türk.
Mesela kaş cihazların tasarımı uygulama oradaki o modelleme deki parametrelerin belirlenmesi de oldukça kolaydır ve 10'a çıkart göre zaten hareket ederler.
Türkiye'de biz nasıl?
Uygulama yapıyoruz. Önce zemin etüdü ile başlıyoruz. Birazcık uzun bir proje süreci var. Standart bir yapı gibi değil. Standart yapıda kullanılan yazılımlarla yapılamıyor. Dolayısıyla uzmanlık gerektiren ciddi bir mühendislik çalışması gerektiren bir tasarım süreci mevcut. Deprem yalıtımlı binaların.
Öncelikle.
Sence afad haritalarından aldığımız depremselliği de kullanamıyoruz. Sahaya özel deprem tehlikeye hesaplarının yapılması gerekiyor. Sonra bunun.
Uzmanlar tarafından PGA denilen uzmanlar tarafından kontrol edilip onaylanması gerekiyor.
Bu sırada yapı mimarisinin deprem yalıtımına uygun olarak güncellenmesi ve dediğim gibi paket program dışında analiz yapabildiği bilinen yazılımlarla modellemeleri ve analizlerin yapılması gerekiyor.
Bunun ilerleyen safhalarında izolatör parametreleriyle birtakım doğrusal ve doğrusal olmayan analizler ve en nihayetinde ikinci bir tasarım gözetmenin işi kontrol edip onaylaması sonucunda en nihayetinde verdik. Izolatör tasarımı oluşuyor. Vizörün üretim sürecine başlayan biliyoruz.
Bu da standart bir konut yapısı için hani biraz büyükçe bir konut diyelim ya da 34 bloktan oluşan bir proje diyelim, yaklaşık 4 ay sürüyor.
Dolayısıyla deprem yalıtımlı bir projenin yapılmasını düşünecek yapılacak bir yani deprem yatırımı olarak yapılacak bir projenin en az 4 ay bir proje süresi olduğunun kabullenilmesi kritik.
Tabii ki sonra sahada da bu projenin uygulanıyor olması lazım. O ayrı bir konu.
Uygulama için bir takım mimari ve statik özelliklerde istiyor olacağız işte zemin zeminin çok zayıf olmaması ve yükseklikle alakalı şeylerden bahsetmiştim onun dışında.
Biz aktörün uygulanmasına müsaade eden.
Mümkünse mahal olmayan bir kat olması kritik izolatörleri yerleştirildiği bir kat izolatör altında bulunan elemanların çok büyük çıkacağı yine kabullenmeli bizati üstünde.
Bu kesitler küçülmek ile birlikte işte daha perdesiz kiriş kolon sistemine dönük bir takım mimari düzenlemeler gerekiyor.
Dolayısıyla standart usul bir yapıyı ben depremzede atölye çevireyim. Hemen izolatör koyayım, uygulamaya geçeyim gibi bir durum söz konusu değil. Bu işin mimarisinin buna uygun olarak başlatılması ve daha sonra statik projenin de izolatörü olarak baştan yapılması gerekiyor. Yani klasik usul bir yapının.
Anında hiçbir değişiklik yapılmadan izole olarak uygulanabilmesi ihtimali yok.
Tüm bu tasarım vesaire süreçlerini yaptık. Izolatör detayları da belli olduktan sonra bu işin pek çok testi var. Bu testler farklı ulusal uluslararası yönetmeliklerde tanımlanmış durumda ama genel mantığı aynıdır prototip testleri.
Zaferlerin tasarımının doğrulandığı çok farklı yük deplasman hız pek çok değişkenin olduğu tahribatları olarak düşünülen testlerdir. Üretim testleri fabrika üretim kontrol testi dediklerimiz ise üretilen izolatörleri belli bir yüzdesine. Bizim yönetmeliğe göre %30.
Projeye bağlı olarak %50 70 100 gibi oranlar seçilebilir.
Üretilenlerin üretilen cihazlara yine kısa birkaç maddeden oluşan bir test prosedürünün uygulanması ve ana fonksiyonunun kontrol edildikten sonra tahribatsız bir test olarak sahaya gönderilmesi şeklindedir.
Prototip testleri dediğim gibi pek çok k.
Veri.
Denenir kontrol edilir, raporlanır ve en nihayetinde deprem yalıtım cihazlarını ve deprem yalıtım sisteminin tasarım onayı zaten bu testler sonrası verilebilir.
Birkaç tane test videosu.
Göstereceğim bu yaklaşık 45 santimdir. Artı eksi 45 santim deplasmana giden ve bunu 500 mm bölü saniye hızla yapan bir test.
Izmittenereye uygulanan prototip testleri.
Genel mantığı budur. Bu şekilde imza atıyor. Bağlarız ve bir gün boyunca farklı yük deplasman hızlar altında bu imza atıyorum. Pek çok özelliğini kontrol ederiz.
Başka bir test örneği bu 85 santim yani her yöne her 2 yöne de 85 santim.
Hareket eden bir bir hayata ve 1 m bölgenin üzerinde bir hızla bu testi yapılıyor şu anda.
Kamera kalitesi biraz kötü olduğu için takılarak gidiyor ama.
Anlaşıldığını düşünüyorum.
Bir de öğretim testlerimiz mevcut üretim testleri için.
Yüksek hızlı yapılmasının bir gereği olmadığından bağımsız bir tesisti bizim için bağımsız bir test yapılıyor ama üretici kendi bünyesinde yapabilirim bu testte.
Ondan da basit bir.
Video örneği şu şekilde görülebilir, az öncekiler kadar hızlı dinamik koşullarda yapılan bir test değil ama temel mantığı aynı yukarıdan göre düşey yük uygulanırken yatay yönde de basit bir hareket.
Yaptırılarak fonksiyon kontrol ediliyor.
Deprem.
Lerden gerçek depremlerde test edildi. Denen bir tarihte tarihten günümüze olan büyük depremlerde izolatörü projeler için performansı görüldü demiştim. 6 Şubat depremleri sırasında da benzer bir durum söz konusu oldu. Bölgede aslında toplamda 12 tane hastane projesinde depremzedelere kullanılıyordu. Ben burada 8 tanesinden bahsedeceğim çünkü bizim müdahil olduğumuz işlerde onlar.
Bu projelerin 4 tanesi inşaat halindeydi. Deprem anında farklı seviyelerdeki inşaatlar, 4 tanesi ise faal durumdaydı.
Hastanelerde.
Ki yalıtım cihazlarının kapasiteleri yine değişken olmakla birlikte 30 santim, 50 santim bir metreye kadar çıkıyordu. Bizim gözlediğimiz deplasmanlar sahada ölçtüğümüz deplasmanlar diyelim. Dörtle 20 santim arasında değişti.
Yine deprem kayıt istasyonlarından aldığımız verilerle birtakım analizler yaptık ve yer ivmesinin yapıya yani deprem yapınca hazırla yapıya aktarımında yaklaşık %50 ile %80 arasında bir sönümleme azalma olduğunu teyit ettik.
Tüm projelerdeki tüm yalıtımı cihazlarının çalıştıracak bir deprem olduğu anladık.
Herhangi bir burulma davranışı gözlemlemek aslında yine sürtünmeye sahip cihazların davranışında bu şekilde teyit etmiş de olduk.
Bazı kritik projelerde bazı yanlış uygulamalar gözlemledik. Özellikle sismik boşluklar yani deprem yalıtımlı blokların etrafında olması gereken ve deprem yani binanın rahat hareket etmesini herhangi bir engele çarpmadan hareket etmesini sağlamanın ne kadar önemli olduğunu fark ettik. Çünkü bazı projelerde bu detaylar çok kötü yapıldığı için ya da hiç yapılmadığı için depremin editörlüğü t.
Gibi çalışamadığını, binanın görmüş olduk. Bu hem uygulama aşamasında tasarıma uygun uygulamanın yapılmasının hem de uygulamadan sonra binanın t.
Yöneticilerinin idarecilerinin yine deprem yalıtımı ile ilgili aslında bilinç sahibi olması gerektiğini bize anlattı.
Aynı şekilde çeşitli uygulama yöntemlerindeki örneğin ağır betonarme bloklarla dolgu duvar yapmanın ne kadar da doğru olmadığını görmüş olduk.
Yine benzer şekilde yapısallık izleme sistemlerinin önemini yapısal izleme sistemi kurulmuş olsa bizim ne kadar çok daha fazla veriye ulaşabileceğimizi görerek üzüldük.
Umuyorum bu yapısal izleme konusu ve özellikle yapısal olmayan elemanların ve sismik boşlukların detayı.
Daha özenli hale getirilebilir bu arada bununla ilgili.
Dünyada da benzer problemlerin olduğunu çok çeşitli ülkeler yani şili'den çin, çin'den işte italya'ya kadar pek çok ülkedeki bağlantılarımız dan öğrenmiş olduk. Özellikle bu sismik boşluk ve yapısı olmayan detayların uygulama kriterlerinin belirlenmesi ve sahadaki denetimi.
Dünyanın başındaki bir problem deprem yıldızlı projeler için oraya özen göstermek lazım sonuç olarak.
Büyük.
2 tane ciddi anlamda büyük bazı bölgelerde maksimum deprem seviyesini aşan çoğunlukla çevre illerde tasarım, depremi ve o seviyelerde gerçekleşmiş olan 2 tane çok büyük deprem ve 2 tane de biraz daha küçük ya da orta büyüklükte diyelim depremin ardından.
Deprem yalıtım cihazlarında hiçbir olumsuzluk.
Görmedik dolayısıyla bu da yine bakım gerektirir mi? Depremden sonra değişim gerektirir mi? Vesaire gibi soruları aslında cevaplıyor. Bizim için otomatikman gerektirme.
Doğru uygulamanın yapıldığı hatta 4 yol ve Malatya Battalgazi gibi faal olan hastanelerde bu faaliyetin hiç durmadığını t.
Yine aynı şekilde bildiğimiz güzel örneklerden işte o.
Elbistan Devlet Hastanesi örneğinde yine faaliyetin hiç durmadığını ve hastanelerin hiç aralıksız bir şekilde hizmetine devam ettiğini görmek çok açıkçası sevindirdi, gururlandırdı bizi ve örneğin malatya'daki hastanede biz ziyarete gittiğimizde projeyi depremlerden 4 gün sonra Malatya halkının da hastaneye yerleşmiş olduğunu, oraya sığınmış olduğunu çünkü eksi 20 25 dereceleri buluyordu o dönemlerde.
Yani şehirdeki insanların da en güvenli yeri olarak orayı görüp orada barınıyor olduğunu görmek.
Dediğim gibi açıkçası ciddi anlamda bir gurur verici bir durum oldu bizim için de ve bu teknolojinin aslında önemini hem psikolojik olarak hem.
Süreçteki önemini göstermiş oldu.
Depremler sonrası biz.
10 şubat'a 19 Şubat arası 2 farklı ekip olarak tüm bölgeyi gezip pek çok tespitte bulunduk. Bunlarla ilgili işte hem raporlamalar hem bir takım analiz faaliyetleri yaptık. Raporlama aşamamız devam ediyor ve ileride büyük ihtimalle makaleler şeklinde devam edecek bu konu.
Yapısallık izleme sistemi kurulu ya da aktif olmadığı için bu projelerde yaptığımız gözlemleri yaptığımız işaretlerin hepsi gözleme dayalı ölçümler de gözleme dayalı olmuş oldu.
Yine Battalgazi Malatya hastanesinden görseller, bazıları direkt olarak depremin olduğu gün akşamı çekilen fotoğraflar. Bunların bazıları da bizim ziyaretimizde 4 gün sonra çekilen fotoğraflar.
Hastanenin devam etti. Yani faaliyetine devam ettiğimi görmek tabii ki sevindirdi.
Inşaat aşamasındayız rektörlerin.
Yerleşim yerleri, duruşları vesaireler altındaki group'un uygulaması oldukça kritik çeşitli yöntemlerle yapılabilir. Tamamen mimari detaylar. Bunlar yine aynı şekilde izolatör üstü döşemesi düz döşeme olabilir. Kirişli döşeme olabilir.
Bu uygulamalar hem bu detaylar 10'a çıkart göre şekilleniyor aslında.
Bu yine bir projenin.
Izolatör katıldım. Bir görünüşü çok büyük ihtimalle mahalle olarak kullanılmayan bir parçası.
Yine aynı şekilde mahal olarak kullanılmayan sadece bize ait bir buçuk metre yüksekliğinde bir kat ve kat.
Izolatörleri yerleşimi görünüyor burada da.
Asansör ve merdiven boşluklarının altında farklı seviyede kolonların üstünde farklı seviyede zarar uygulaması yapılabilir. Asansör ve merdivenler döşemeleri asılarak bir takım çözümler yapılabilir.
Belli problemlerin birden fazla çözümü de tabii ki olabilir. Konunun tamamı doğru mühendislik ve mimari çalışmanın yapılması ve buna göre hesaplarla uygulamanın geliştirilmesi.
Sismik boşluklardan bahsetmiştik. Örneğin burada çok şık bir uygulama detayı görülüyor. Bu bunlar projelerde tanımlı olmadığı için çoğunlukla müteahhit firmanın inisiyatifine bırakılıyor. Şu anda ülkemizde.
Bu detaylar bu sismik boşluk detaylarının proje aşamasında mimari detay aşamasında aslında tanımlanmış olması.
Esas bana göre ki inisiyatife bırakılacak bir konu değil. Çünkü oldukça önemli ve yaptığımız bütün tasarımın, bütün uygulamanın.
Değerli olup olmadığını en nihayetinde bu sismik boşluk konusu karar veriyor. Örneğin bu binada yapının kendisi deprem izolatörleri ve peyzajın hemen arkasında çok küçük bir boşluk olarak görebiliyorsunuz.
Yaya girişi olduğu için merdiven gibi yapmışlar ve merdivenin en üsttekini birazcık daha uzatarak şık bir şekilde bu konuyu çözmüşler.
Dolayısıyla izolatörü kısımlar zemin birbirinden tamamen ayrı ve serbest harekete izin veriyor.
Yine araç girişlerinin şekillerde görüldüğü gibi birtakım ders detayları.
Düşünülebilir.
Farklı çözümler tabii ki olabilir ama bunların bu.
Doğru çalışacak, uzun ömürlü olacak çözümlerinin sahada uygulanması esas. Dolayısıyla da aslında proje aşamasında tanımlanması onun için önemli.
Yine çizimden bir örnek. Örneğin en aşağı kalktıysa aktörler mevcut izolatörleri in yani deprem anında bir hareket olması dolayısıyla izolatörü ve zatürre kısım arasında serbest harekete izin verecek bir boşluk olması gerekiyor. Onun için de orada bir boşluk bırakılmış. Bunun bu şekilde uygulandığını yine sahada dikkat edilmesi kritik.
Detaylardan en kritik olaylardan bir tanesi tabii ki mekanik aksam yapıya giren yani izolatör katından geçen diyelim ya da.
Dışarıdan binaya giren tüm borçlanmalarda doğalgaz olabilir su olabilir, pis su olabilir, elektrik sistemi olabilir. Tümünün izolatör kadın da evinin bağlantılı olması esas ki.
Deprem anında.
Binanızın da hiçbir şey olmayabilir ama doğalgaz borusu patlarsa büyük bir sıkıntı içine girersiniz ya da binada yani hiçbir şey olmayabilir ama sungurları patlarsa siz o binayı kullanmaya devam edemezsiniz dolayısıyla.
Kesintisiz kullanım ya da hemen kullanım gibi bir hedefi aslında yutturamazsınız ve yaptığınız iş yine çok anlamlı olmaz. Çünkü o afet durumunda o boruyu onaracak kimseyi bulamayacaksınız. Dolayısıyla bu detaylara dikkat etmek kritik.
Her şeyi yaptık artık son noktası da bu diyorum. Yani burada bile fleks bağlantı yapılabilir. Bu kadar önemli değil. Yani su boru şeyde kırılsa olur. Bence çok problem değil diğerlerini yaptıktan sonra.
Bir konuda şu bu uygulamalar.
Tüm bu detaylar derzler vesaireler.
Yapım aşamasında doğru yapılsa bile yapım aşaması bittikten sonra.
Mal sahipleri o binayı kullananlar o binanın yöneticileri konu hakkında bilinçli değilse, bilgi sahibi değilse deprem yalıtımının ne olduğunu, nasıl çalıştığını ve nasıl nelere dikkat edilmesi gerektiğini bilmiyorlarsa.
Yanlış uygulamalar yapının ömrü boyunca da entegre edilebilir. Örneğin sismik boşluk dedik binanın etrafının boş kalması gerekiyor dedik. O binanın etrafındaki boşluğa gidip.
Atıyorum o binanın yöneticisi olabilir işte bir hastanenin baş hekimi olabilir. Gidip oraya betonla doldurursa olmaz yani ama bunun için o kişinin de bilinçlendirilmesi, o kişinin de bu konu hakkında bilgi sahibi olması ve neyi yapmaması gerektiğini aslında biliyor ve dikte ediyor olması gerekiyor.
Dolayısıyla sadece.
Tasarımı.
Testlerini, üretimini ya da kağıt üstündeki ya da diyelim işte kağıt üstündeki ve uygulamayı doğru yapmak değil.
Genel olarak insanların özellikle de bunu bu yapıları kullanan kişilerin bilinçlendirilmesi de oldukça önem arz ediyor diyerek teşekkür ediyorum ve burada bitiriyorum.

Melisa Dede   41:31
Evet, gerçekten çok teşekkür ederiz. Çok bilgilendirici oldu. Özellikle son yaşadığımız bu depremlerden sonra da bu sistemlerin ne kadar önemli olduğunu anlamış olduk.

Ugurcan (Konuk)   41:37
Haber.

Melisa Dede   41:43
Arkadaşlardan o sorusu olan varsa alabiliriz şimdi.

Ali Osman Öncel   41:51
Evet kalkülüs olabilir.

Nisa Polat   41:51
Merhabalar hocam.
Hocam merhabalar.

Ali Osman Öncel   41:58
Buyurun nisa Melisa.

Nisa Polat   42:00
E ben.
Ben bir soru sorabilir miyim acaba?

Melisa Dede   42:02
Evet.

Ali Osman Öncel   42:04
Tabii buyurun kamera açıp sorabilirsin.

Melisa Dede   42:04
Sonra he evet buyur.

Nisa Polat   42:06
Şey, hocam bu izzet'in üstün kireçle devam etmesi ya da düz zemine devam etmesi arasında herhangi bir fark var mı acaba?

Ugurcan (Konuk)   42:17
Hiçbir fark yok. Tamamen tasarım detayı o yani estetik projede gelişen detaylar her ikisi de çözümdür. Bazı projeler için açıklık açıklığa bağlı olarak ya da üst yapının mimari kaygılarına bağlı olarak kirişli de seçilebilir. Kireçsiz döşeme şeklini de seçilebilir. O dediğim gibi statik proje aşamasında belirlenen bir detay aslında.

Nisa Polat   42:38
Anladım hocam teşekkür ederim.

Melisa Dede   42:44
Başka sorusu olan var mı?

Ali Osman Öncel   42:46
Pek katkı alalım. Diğer artışlardan katılan Betül var ayşe var. Onlardan da kısa bir katkı ya da soru alalım.

Melisa Dede   42:53
Hı hı.

Ali Osman Öncel   42:53
Sayın hocam da nefes sensin biraz. Evet buyur ayşe.

Ayse Akyol Ozdogan   43:00
Merhabalar hocam teşekkürler. Bilgilendirme yaptığınız için ben bir soru sormak istiyorum, deprem yalıtımı kamuoyu görmüş ve etkin ve güvenli yöntem. Hani altyapımız mevcut? Çok mevcut olduğu halde çoğu hastanemizde hani neden bu yapılara yer verilmiyor?
Teşekkürler.

Ugurcan (Konuk)   43:20
Şöyle zaten.
Kamu hastanelerinde 100 yatak ve üzerinde kullanımı zorunlu aslında 100 yatak ve altını niye ayırdık?
Konusunda benim de cevabım yok. Onlar hastane değil mi bilemiyorum. Orada da olabilirdi bence eski yani 2.012 den önce yapılmış yapılar için.
Şu an biraz geç kalınmış durumda diyebilirim, çünkü onların güçlendirme ile deprem yalıtımı uygulaması yapılması gerekir ama.
O da gerçekten çok kolay bir uygulama değil ama ufak ufak yapılabilir. Bence buradaki esas problem özel hastanelerde.
Çünkü özel hastanelerde doğru düzgün ne proje denetimini.
Olayın hastane olduğunun bilinci mevcut. Yani şu?
Standart bir konutu alıp 2 tane yalandan güçlendirme yapıp özel hastaneye çevirip sonra faaliyete geçirildiğini biliyoruz esas bence.
Irdelenmesi gereken ya da odak.
Olması gereken kısım özel hastanelerin deprem güvenliği. Ama bilmiyorum o konuda da.
Pek bir hareket yok gibi geliyor bana.

Ali Osman Öncel   44:35
Evet Betül var Melisa Betül den de bir katkı alabiliriz. Katılan sağlayan Betül.

Melisa Dede   44:40
Evet.
Sorunuz varsa alabiliriz arkadaşlar.

Betul Zeynep Saral   44:45
Merhaba hocam.
Hocam ben şunu sormak istiyorum, şu an yönetmelik bazlı.

Ugurcan (Konuk)   44:49
Merhabalar.

Betul Zeynep Saral   44:53
Bu yalıtım sistemleri sadece hastanelerde mi zorunlu?

Ugurcan (Konuk)   44:58
Eğer zorunluluk sadece hastanelerde o da zaten sağlık bakanlığı'nın inisiyatifi.
Zorunlu zorunluluk olarak yani tüm yapılara zorunlu yapalım. Çok gerçekçi değil.
Hastanelerin seçilmesinin sebebi de en kritik afet anda en kritik yapıların hastaneler olması ama belli başlı bazı yapı tipleri için de teşvikler ya da zorunluluk olmasa da bir o tarafa doğru yönelim yöneltmeler.
Faydalı olabilir ki bunu yine gördük. Yani en basitinden.
Valilik binaları, belediye binaları. Hani bu tip kamu yapılarında mesela kullanılmış olsa en kötü ihtimalle afet yönetim merkezi olarak faydalı olabilir.

Betul Zeynep Saral   45:41
Hıhı.

Ugurcan (Konuk)   45:48
Ama yaptığımız tüm şeyde her şeyde zorunlu yapalım da.
Hem gerçekçi değil, hem mühendislik yaklaşımından bir tık uzak sadece.
Birazcık konunun.
Yani zorunluluğa tabi olmadan yaygınlaşmasını sağlayabilmek kritik.

Betul Zeynep Saral   46:06
Anladım hocam teşekkür ederiz.

Ali Osman Öncel   46:10
Evet, Melisa senin sorun vardı galiba melisa'nın.

Ugurcan (Konuk)   46:11
Ben teşekkür ediyorum.

Melisa Dede   46:14
Evet, bir de ben soru sorayım hocam. Peki bu sistemlerin ülkemizde daha da yaygınlaştı olabilmesi için nasıl çalışmalar yapılabilir veya yapılıyormuş şu anda?
Nasıl sormak istemiştim?

Ugurcan (Konuk)   46:30
Yapılıyor ama nereyi, ne kadar yaygınlaşacak, nereye varacak kimse bilmiyor. Tabii ki şöyle çünkü.
O.
Bir genel bir yaklaşım var. Evet, genel birkaç yaklaşım var aslında bu sistemler şu ana kadar Maraş depremlerinde kadar hiç bilinmiyordu. Benim kendi çevremde de bir arkadaş ortamına mesai girdiğimde ne iş yapıyorsun konusundan sonra gelen?
Cevaplara göre öyle bir şey mi varmış?
Gibi bir tepki alıyordum ben hep.
Bunu işte 20 küsur yıldır türkiye'de anlatmaya çalışan, ben de 8 küsur yıldır anlatmaya çalışan biri olarak.
Yeterli olamadık ama işte sosyal medyada 2 tane video, 3 tane influencer falan hop bizim 20 küsur yıldır yapamadığımızı bir haftada başardılar. Bir şekilde şu anda berberinde taksicisi herkes deprem izolatörü biliyor.
Bu bilinç seviyesi güzel ama.
Eksik ya da yanlış diyeceğim, çünkü depremzedelere koyduğumuz zaman bütün problemlerimiz den bir anda böyle şey gibi sihirli değnek dokunmuş gibi kurtulduğunu düşünüyor. Herkes böyle bir şey yok. Depremin editörü uygulaması yapmanın ne kadar detaylı ve çok yoğun bir süreç olduğunu kimse farkında değil bilmekte. Yani bunu kabullenmek de istemiyor çoğunlukla çünkü işin kolayına kaçmak.
Gibi bir yaklaşımımız olduğu için genelde.
Tamam, işte koyalım, üstüne de ben istediğimi yapayım. Op çözdük. Bütün problemi gibi bir algıya dönüştü. Konu tehlikeli.
Olayın.
Doğru yapılabilmesi burada esas ve.
Dediğim gibi hem uygulama aşamasında hem tasarım aşamasında a sınıfı bir imalat ve dikkatli bir imalat yapılması gerekiyor.
Yok ya müteahhitleri ilgilendiren kısım olarak.
Dolayısıyla bir de şu şöyle bir konu var.
Depremden çok korktuk. Psikolojisi çok ağır işte Maraş depremlerinin mersin'de yaşayan insanlar bile aşırı korkmuş ve panik olmuş durumda. Adana'daki ler aynı şekilde işte ankara'da bile böyle bir hava var ama buna karşı.
B ne yapıyorsunuz ya da buna karşı nasıl bir çözümünüz var? Herhangi bir cevap alınamıyor yani çoğunlukla.
Olaydan şikayetçi olalım sana yani etrafımızda hep yakın alım edelim işte şöyle şikayetçi olalım, böyle kötü şöyle korkuyoruz falan dedikten sonra buna karşı bir hareket yapma aşaması geldiğinde konu kilitleniyor. Bunu çok fazla yapının performans analizinin yaptırılan mamasından anlıyoruz. Çünkü işte 20 tane apartmanda 20 tane daire bir araya gelip.
Yani kazandaki bir tane vanayı değiştirmek de bile hemfikir olamıyorlar. Apartman toplantısında performans analizi yaptırma konusunda tabii ki bundan farklı olamıyor. Dolayısıyla biraz konuştuğumuzda kalıyoruz.

Melisa Dede   49:52
Evet anladım. O zaman insanların daha da zor bir şekilde bilinçlendirilmesi önemli kritik burada.

Ugurcan (Konuk)   49:59
Yani depremin unutulmaması kritik ama o da çok kolay olmuyor. Gündem biraz fazla hızlı değişiyor işte deprem oldu, deprem oldu deprem ne oluyor ne bitiyor diye anlamaya çalışırken zaten seçim.

Melisa Dede   50:05
Evet.

Ugurcan (Konuk)   50:12
Olayı gündeme girdi. Seçim bitecek başka bir şey araya gelecek falan.
Bir süre daha böyle.
Çok korktuk, şöyle kötü böyle sıkıntı falan diye konu döndükten sonra muhtemelen önümüzdeki yılın başlarına doğru komple umut olacaktır diye düşünüyorum.

Melisa Dede   50:32
Evet anladım. Çok teşekkür ederiz. Bugün bize konuk olduğumuz için bilgilendirmeleriniz için de.

Ugurcan (Konuk)   50:40
Ben teşekkür ederim davetiniz için.

Ali Osman Öncel   50:40
Evet.

Melisa Dede   50:41
Evet.

Ali Osman Öncel   50:42
Uğurcan hocam, ben de teşekkür ediyorum. Gerçekten sismik izolatör önemli yalıtım önemli.
Şimdi çevre Şehircilik Bakanlığı bu Maraş depremlerinden sonra işte depremzede vatandaşlarımızın evlerine yapıp teslim edecek. Bunlara çok izolatörü yapılacak, izolatörü yapılması durumunda maliyeti bir azalma olabilir mi? Tabii güvenlikte yüzde seksene varan düzeyde bir güvenlikte kazanım olduğunu biliyoruz ama maliyette de işte %3 gibi en kötü durumda bir maliyet olduğunu işte kamu binalarında %5 ile %10 arasında bir maliyeti olduğunu.

Ugurcan (Konuk)   51:08
Aynen.

Ali Osman Öncel   51:25
Bi de biliyoruz tabii ki bu izolatörü eklenmesi durumunda bir maliyet, fakat eklendikten sonra o yapıdaki herhalde %80 depremin kuvvetini filtre ettiği şeyin yanılttığı için herhalde üst malzemede deki kullanacak. Malzemeden de bir kazanım ya da bir tasarruf imkanı ortaya çıkmıyor mu? Yani 3 veriyoruz, güvenlik olarak 80 alıyoruz. Bir yandan da üst yapıdaki maliyetini bir azalma olabiliyor mu? Onu ben merak ettim tabii hem de inşaat mühendisimiz.

Ugurcan (Konuk)   52:01
Olur ya da olmaz diyemeyiz çünkü.
Normal sabit mesnetli bir yani klasik usul bir yapıda tasarım yaparken biz zaten bazı kuvvet azaltma katsayıları kullanıyoruz.
Bu aslında bizim yaptığımız hasarlı ılık kabulüyle bağlantılı yani yapının hasar alacağını aslında yapının deprem enerjisini çözümlemesinin.
Hasar alması sayesinde olacağını kabul ediyoruz.
Hasar alsın ki, enerjiyi sönmesin, enerjiyi sönmesin ki bina kafamıza düşmesin, geçmesin.
Gibi bir yaklaşım var. Dolayısıyla biz zaten hesapladığımız deprem kuvvetlerini işte dörde altıya falan bölerek.
Üst yapıyı tasarlıyoruz. Sadece oradaki amaç ya da dikkat edilen nokta, kolon, kiriş uçlarında salgılama bölgeleri artar ya da işte eti detayları mevcuttur. Bunların sebebi zaten hasarın belli bölgelere odaklanmasını sağlamak ve kolon göçmesi değil, geçecekse de kireçten başlasın. Plastik leşme ve kirişler ilk tasarı alsın gibi bir yaklaşımın sonucu.
Diyelim dolayısıyla zaten çok basit bir örnek vereyim.
Tasarım ivmesi bir ci olan bir yapıyı biz tasarlayabilmek için zaten o kuvveti sekize bölüyoruz. Yani sıfır nokta 125 ci ile üst yapının kesitlerini donatım miktarını belirleyip 10'a çıkart göre yapayım. O derliyoruz. Bu sabit klasik usul bir yapı için.
Olay ne? Depremden sonra ciddi hasar görecek bu yapı kesim. Çünkü ben deprem kuvvetlerinin sekize bölüp hesap yaptım. O sekize bölünen kuvvet, gerçi sekize bölünmeyecek, onun yerine yapısal elemanlara hasar verecek.
Deprem yalıtımı yapı bu bir jii otomatikman 010 11 sıfır 12 cilere zaten indirdiği için bir daha bir kuvvet azaltması vesaireyi yapmıyorum ve üst yapıyı elastik tasarlayan biliyorum aslında.
Ama benim üst yapıyı tasarladığım ivme ve kuvvet değeri.
Yalıtımlı ve yalıtımsız yapıda birbirine oldukça yakın oluyor.
Ve yalıtımlı yapılarda genellikle minimum yönetmelikteki minimum donatı miktarları belirleyici oluyor. Onun da altına düşünülemeyeceği için.
Çok da bir şey değişmeye biliyor ama.
Deprem yalıtımı uygulaması yapılan yapılarda kapasite tasarımı gerekli midir değil midir? Oradaki donatı yoğunluğu azaltılabilir mi? Vesaire bunlar bir tık ileri tartışmalar yapılabilir. Doğru olduğu düşünülen, doğru olduğunu düşünen kişiler var. Doğru olmadığını yine deprem yalıtımı olsa bile bizim bir miktar olası uygulama hatalarından kaynaklı yapıya da bir miktar kuvvet geleceğini kabul edelim.
Dolayısıyla kapasite tasarımından cayma yalım.
Diyenler var.
Haklı olabilirler çünkü gerçekten uygulama tası ya da işte bu bahsettiğim sismik boşluklarda ki birtakım.
Detay hatalarından kaynaklı eğer yapı istendiği gibi tasarlandığı gibi çalışmazsa o zaman risk artar.

202401105 toplantıya katıldı

Ali Osman Öncel   55:19
Evet, bu 4 tane yapım aşamasında 4 tane de bitmiş. Hastane binasından bahsettiniz. Sizin projeleriniz kapsamında bu meydana gelen deprem tabii ki 1.000 yılın depremi duble deprem bir değil 2 tane büyük deprem meydana geldi. Bu sismik izolatörleri in yalıtım gücünde bir aşınma oldu mu? Bir azalma oldu mu bu depremlerden sonra tespit ettiniz ve tespit ettikten sonra değiştirmeniz mi gerekiyor, nasıl değiştirilir, değiştirilmesi kolay mıdır?

Ugurcan (Konuk)   55:51
E şöyle bu, bu depremlerden sonra bizim sektörlerde özellikle kayma yüzeylerinde ölçümler aldık ve bazı gözlemler yaptık. Bir değişim ihtiyacı ya da bir ekstra bir aşınma deformasyon vesaire bir şey görmedik. Dolayısıyla bu depremlerden sonra bunu değiştirmek lazım ya da müdahale etmek lazım gibi bir durum söz konusu değil. Yani aynen.
Orada hayatlarına devam ediyor olacaklar.
Olası yani bu depremlerde yaşanmadı ama olası bir değişim ihtiyacı durumunda değiştirmek mümkün.
Bu çeşitli sebeplerle olabilir. Yani depremden kaynaklı aşınma kaynaklı depremlerden dolayı değiştirilmesi ihtiyacı.
Tasarıma göre yok olmaması gerekiyor.
Yani doğru bir tasarım test uygulama sürecinden geçen bir cihazın depremden sonra değiştirilmesi gerekmiyor olmalı zaten.
Uygulama hatası olabilir, işte kalıp problemi olabilir işte birtakım ne bileyim altındaki bir şeyi unutmuşlar. Yani bir sebepten değişim gerekmesi durumunda da yapının askıya alınarak o yükün alınarak izolatörü yerinden çıkarılması, sonra gerekli işlemi yapılıp geri koyulması şeklinde bir süreç takip edilebiliyor. Çok kolay değil zaten ideal bir durum da değil ama yapılabilir.

202401105 toplantıdan ayrıldı

Ugurcan (Konuk)   57:18
Örnekleri de var. Köprülerde falan tabii ki çok daha kolay.

Ali Osman Öncel   57:22
Bir de bir insanın atar projesi için en az 4 aylık bir proje zamanı gerektiğinden bahsettiniz. Bunun nedeni bu sektörde sizin gibi uzmanların az olmasından kaynaklanır. Çünkü bu durumda bütün binalar simülatörü yapısın diyemeyiz. Çünkü 4 aylık dönem ve o zaman 40 aya 4 seneyi de çıkabilir. Bunun nedeni nedir, nasıl çözülebilir, öneriniz nedir?

Ugurcan (Konuk)   57:49
Ve en temel sebebi bu konuda bilgi ve tecrübe sahibi tasarımcının yani statik proje eşinin çok az sayıda olması türkiye'de.
Yani şu anda var olan devam eden hastane projeleri ya da tek tük yalıtımlı projelerle bile zaten bu kişiler aşağı yukarı dolu.
Bunlar arttırılabilir mi? Tabii ki ama.
Bununla eğitimi herhangi bir yerde verilmiyor yani.
Bu konuda çalışmak isteyen tecrübe kazanmak isteyen bir statik. Proje müellifinin bu konuyu öğrenebileceği hiçbir kaynak hiçbir.
Eğitim ya da seminer vesaire hiçbir şey yok.
Dolayısıyla kendi başlarına var. Bu işi bilen kişilere ulaşmak çok zor.
Ya da gidip o firmalarda çalışıp biraz tecrübe edinip ayrılması falan lazım. Dolayısıyla yetişmiş personel bu konuda bilgili bu işi yapabilecek kişi sayısı gerçekten çok sınırlı. Türkiye'de yapmış demiyorum. Yani bu alt yapısı olan yapabilecek kişi sayısı dahi çok sınırlı. Zaten yapmış firma ve kişi sayısı herhalde onu geçmez.
Ve bu firmalar çok büyük ölçekli var. Aralarında 12 tane büyük ölçekli firma da var ama çoğunlukla küçük ölçekli firmalar ve kişiler dolayısıyla 2 tane 3 tane projenin ardından zaten doluyuz diyorlar. Çünkü mümkün değil başka türlü olması.
Bu konunun bir.
Ay a 2.
Paket programlarla standart yazılımlarla yapılamadığı için.
Bu binaların modellenmesi zaman alıyor. Sonra Daniel analizlerinin yapılması, bu sonuçların değerlendirilmesi tekrar. Çünkü biraz iterasyon da gerektiren bir süreç. Yani tek bir analizle tüm sonuçları alıp ondan sonra hayatımıza devam edemiyoruz denemeler yapılması gerekiyor falan ikinci konu bu yani bu işi yani bu işi daha önce tecrübe etmiş bir mühendis olduğumuzu düşünelim. Bir binanın mimarisi geldiği zaman.
Öncelikli olarak zaten mimarinin bir izolatörü projeye uygun olarak düzenlenmesi konusu var.
Mimarla bu konuda görüşüp anlaşmak zaten 2 haftayı kesinlikle alıyor. En az mimarın projenin son halini gönderme.
Bunun ardından modelleme ve analiz çalışması başlıyor.
Bu tecrübeli bu konuda tecrübeli kişinin hiçbir başka işi olmasa sadece buna odaklansa bu modeli kurması üstüne deneme analizlerini sonradan ne analizleri ve tüm süreci yürütmesi zaten aşağı yukarı sadece bu iş odaklandığı durumda bir ay sürecek.
Hadi bir ay sürmesin, 3 hafta sürsün, çok hızlı yapıyor diyelim.
Başka işleri de olduğunu düşünürsek, bu firmaların bu kişilerin dolayısıyla bu süreçte uzuyor.
Artı bununla da kalmadı. Bu işin 2 tane tasarım gözetmeni var biri.
Deprem tehlike analizinin kontrolü onayı sürecinde bir tanesi de yapının statiği ve izolatörler ilgili işlerdeki.
Tasarım yönetmenliği.
Sistemi de yine birazcık. Hani tamam, ekstra bir kontrol ve profesyonel yetkin mühendislik dediğimiz şeye yakın bir yöntem ama süreci uzatan bir konu olduğu da kesin.
Tüm bunları birleştirince zaten oluyor. 3 ay 4 ay ve hani dediğiniz çok doğru. Şu an bu tek tip projenin.
Gerçekleştiği bir türkiye'de böyle bütün binaları yapalım dediğimizde yapamayacağız zaten yani. Çünkü bunu çözebilecek proje firması ya da projeci ya da statik sayısı zaten yok. Hani bir diğer yanlış algı da o oldu zaten.
Depremzede ötürü bir anda gündeme gelip bilinir hale gelince herkes.
Biz de bunu üretelim.
Moduna geçti ama hiç kimse biz bunu tasarlayalım demedi hâlâ bir o.
Ama esas dar boğaz bu işin türkiye'de yaygınlaşmasının önündeki esaslar vaz benim gözümde tasarım, yani statik projelendirme ve izolatörü proje sistemi artı üstüne tasarım yönetmenliği konusu.

Ali Osman Öncel   1:02:18
Evet, bir de herhalde bu yerli üretim yapıyor dimi sizin firmanız. Türkiye'de ilk yerli üretim yapan firma ve buna bağlı olarak da tabii ki sizin bu sektöre girme denizden önce maliyeti oldukça yüksektir. Bu izolatör teknolojisinin kullanımı sizlerin gelmesiyle beraber maliyette bir düşme oldu. Yaygınlık kazandı ve türkiye'den işte sizin gibi genç insanlar bu sektörde uzmanlık ve deneyim kazandı.

Ugurcan (Konuk)   1:02:27
Evet.

Ali Osman Öncel   1:02:48
Acaba geleceğin bir iş kolu olabilir mi? Bir yalıtım mühendisliği gibi, yani üniversitenin lisans döneminde çünkü gerçekten popüler oldu, insanlar istese de yaptırmayacak bir durum var. Çünkü sizin de izah ettiğiniz gibi küçük bir uzman grubu var. Ne önerirsiniz? Bu uzmanların çoğalması konusunda öneriniz. Ne olabilir bir bölüm olabilir mi? Böyle bir yalıtım mühendisliği gibi.

Ugurcan (Konuk)   1:03:10
Mais eyvallah öncelikle olarak üniversitelerde bununla ilgili deprem yalıtımı dersleri olsa şimdilik yeter. Hani bölüm sonradan gelir ama o bile yok yani.

Ali Osman Öncel   1:03:21
Hıı o da yok yani?

Ugurcan (Konuk)   1:03:24
Şöyle söyleyeyim.
Şu an pek çok teknik üniversitedeki türkiye'nin en üst düzey Üniversitesi dediğimiz üniversitelerinin inşaat mühendisliğinin bitiren lisans mezunu arkadaşlarımızın.
En az yüzde altmışın depremle ilgili hiçbir fikri yok.
Bu dediğim gibi tüm üniversitelerde yemiyorum. Tüm üniversitelere dersek muhtemelen %90 beşinin bir fikri yok olacak.
O yani.
Eş işin temeli oraya dayanıyor. Yani biz deprem ülkesi isek, inşaat mühendisliği eğitiminin aslında en temelinin depremin ne olduğunu, yapı dinamiğinin ne olduğunu, yapının deprem altını etkisi altında nasıl davrandığını herkese anlatmamız lazım. Yani management, çalışan inşaat mühendisinin de bu konuda bilgi bilgi sahibi olması lazım. Hidrolik çalışanın da bilgi sahibi olması lazım. Çünkü depremde deprem ve bu artık bizim ülkemiz için temel bir problem.

Ali Osman Öncel   1:04:18
Hıhı.

Ugurcan (Konuk)   1:04:26
Dolayısıyla he atıyorum. Şu anda bazı şeyler bazı örnekler duyuyoruz, firma yapmak istiyor, projeyi başlatıyoruz, ediyoruz, belediyeye gidiyor, görüşüyor. Belediyedeki inşaat mühendisi arkadaş diyor ki, biz bunu bilmiyoruz, bunu kullanma.
E şimdi yani.
Böyle bir şey olamaz.
Böyle bir saçmalık da olamaz ama bilmiyor doğru, o da haklı. Yani şu andaki şu anda piyasada maalesef ki.
Pek çok akademisyeni bile buna dahil atabilirim. Bu deprem yani depreme karşı binayı tasarlarken neyi niye yaptığımızı bilen kişi sayısı dahi çok az.
Işte kuvvet azaltma katsayısı ne işe yarıyor? Sönümlü niye? Biz tasarım spektrumunda %5 alıyoruz, niye %2 almıyoruz? %5 neye göre %5 yani yapı deprem kuvveti altında iğneler altında nasıl davranıyor, neresi plastik deşiyor, niye kapasite tasarımı diye bir şey var, hani bunların alt yapısının bir genele bir öğretilmesi lazım ki ondan sonra.
Bir tık üstüne geçip deprem yalıtımı nedir dersleri olsun.
Bir tık sonrasında işte deprem yalıtımı ile ilgili belki ayrı bir inşaat mühendisliğinin altında ayrı bir birim oluşması gündeme gelebilir. Ama biz bence o anlamda işin çok çok çok başındayız.

Ali Osman Öncel   1:05:51
Yani ben de gerçekten şaşırdım. Şu anda tıp fakültesi öğrencileri olarak ilk deprem yaratım dersini herhalde tıp fakültesi öğrencileri almış olduğu bir sürü deprem konusunda bilgisi olmayan %90 düzeyinde Türkiye genelinde %60 düzeyinde çok iyi üniversite düzeyinde deprem ve konusunda fikri olmayan yapı mühendisleri olduğundan bahsettiniz. Deprem yaratımı dersleri olmadığından bahsettiniz. Gerçekten endişe verici bir durum.

Ugurcan (Konuk)   1:06:19
Şeyi de söyleyeyim. Deprem yalıtımı ile ilgili yüksek lisans seviyesinde dersler mevcut ama her yıl 20 kişi alıyor. Bu dersi 50 kişi alıyor. Hadi bilemediniz 100 kişi alıyor. Şimdi toplama göre düşünürseniz bu rakam zaten yetersiz.

Ali Osman Öncel   1:06:32
Tabi.

Ugurcan (Konuk)   1:06:33
Artı aslında bu konuda çalışmak isteyen, özellikle öğrencilik yıllarında bu konuya eğilmek isteyen bu konuda çalışmak isteyen kişilerin.
Gideceği hocalar oldukça bilgi sahibi ve donanımlı. Onlar aslında yardımcı oluyor ve olur diye düşünüyorum ama.
Bunun öğrencinin keyfine bırakılması biraz bana soru işareti geliyor. Çünkü o yıllarda ben kendimden biliyorum. O yıllarda hiç böyle bir hevesim yoktu benim. Yani gideyim. Deprem yalıtımı öğreneyim. Hocaya sorayım edeyim, öyle bir şey yok. O yaştaki insan onu düşünmüyor o sırada.
Mezun olup sektöre atıldığında da bir anda ortada kalıyor. O zaman da o hocaları bulamıyor kimse.
Aslında bahsettiğimiz işte dedim ya yüzde altmışı.
Fikir sahibi değil diye kalan %40 aslında fena hiç de fena olmayan bir mühendislik eğitimi ve altyapısı alıyor. Oradaki problem deprem yalıtımına dönük ya da deprem mühendisliğine dönük.
Ders ya da program sayısının çok yetersiz olması ve bunun teşviğinin aslında üniversitelerin içinde buna yönelik öğrencilerin birazcık o tarafa doğru ittire bilmesi konusunun yetersiz kalması bence yoksa.
Mühendislik eğitimi olarak bence oldukça ilerideyiz. Sadece mühendislik eğitiminin genele yayılması konusunda ciddi problemlerimiz var.

Ali Osman Öncel   1:08:01
Evet, biz de umarız bu genel yayılması konusunda yapmış olduğumuz Melisa dede'nin moderatörlüğünde yapmış olduğumuz bu kayıtlı eğitimde youtube videosuna birazdan yükleyeceğiz. Katkı sağlar inşallah bu bilinçlenme noktasında siz de biz de yapmış olduğumuz bu eğitimde katkı sağlar ve daha çok uzman yetişir ki talep patlamasına seviniyoruz ama patlayan talep havada kaldıktan sonra gerçekten dönüş olmadıktan sonra bize bir faydası olmayacak. Çok teşekkür ediyorum. Uğurcan bey gerçekten memnun olduk, teşekkür ediyoruz.
Inşallah daha çok daha sık görüşelim.

Ugurcan (Konuk)   1:08:36
Ben teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim, davetiniz için kolaylıklar diliyorum arkadaşlara da.

Melisa Dede   1:08:45
Çok teşekkür ederiz.

Ali Osman Öncel   1:08:45
Peki iyi günler?
Beni sayıda çok teşekkürler gerçekten acı çok iyi bir moderatörlük yaptı, iyi günler, saygılar sağ olun.

Ugurcan (Konuk)   1:08:47
Iyi akşamlar sağ olun, sağ olun, teşekkürler.

Melisa Dede   1:08:47
Iyi akşamlar evet.
Teşekkür ederim.

Ugurcan (Konuk)   1:08:54
Sağ olun.

Ali Osman Öncel   1:08:55
Iyi günler.

Nisa Polat   1:08:55
Teşekkürler hocam.

Ali Osman Öncel döküm

 

No comments:

Post a Comment

Deprem Riskini Anlama ve Azaltma Projesi ( Hafta 10)

    Değerli Öğrenciler, Bu haftalık projemizde, depremle ilgili bilgi edinme ve topluluk içinde farkındalık oluşturma konularında önemli bir...