ANAHTAR KELİMELER: Önlem, hasar, proje, risk, hastane, güncelleme, bina
SORU: Sarı renkli kırıklar kırılmış kırmızı renkli kırıklar kırılmayı bekleyen kırıklardır. Depremden korunabilmek için bu kırmızı renkli çizgilere bakarak ne gibi önlemler alınabilir?
Şekil NO |
CEVAP: Depremler ne zaman olacağı ve ne şiddette yıkıma neden olacağı belli olmayan doğal olmayan, fiziksel yasalara uyarlı sistematik olarak tekrar eden bir jeofizik tehlike olarak, hazırlıklı olmayan ülkelerde kayba ve zarara neden olan afetlerdendir. Bunun için depremden önce şehir planlamasının deprem kırılma fiziğine ve zeminin yapısına uygun yapılması gerekir. Bunun için Vs30 haritaları kullanılabilir. Sismograflar Arazi jeofizik cihazları ile ölçülen yapay titreşim verilerinin analizinden yerin altında ki 30 metreye kadar olan tüm tabakaların hızlarının ortalaması 'Vs30' değeri arazi altının sağlamlığını ve dayanıklılığını gösterir. Ayrıca çalışılan bölgede daha önceden meydana gelen depreme ait hasar dağılımıyla karşılaştırılabilmiş ve bölge için önemli bilgilerin elde edilmesini sağlamıştır.
Ülkemizde de Jeofizik Vs30 haritaları 2019 yılı öncesi İstanbul için 500 metre hassasiyetle hazırlanmıştır ve bu sayede zeminin genel direnç durumu hakkında bilgi sahibi olunabilir. Zeminin direnç durumunu bilmek işini düzgün yapmak isteyen müteahhit ve mühendislere büyük bir yarar sağlamaktadır. Vs30 değeri 1500’ün üstünde gösterirse iyi yani çok sağlam zemin denir ve buna Za sınıfı deriz. Orta sağlamlıkta olanları 1500-760 arası olur ve bunlara da Zb sınıfı deriz. Kayalık zemin olmayan yerler ise Zc sınıf zemin olarak adlandırılır. Jeofizik direnci düşük zeminler üzerine yapılaşmanın engellenmesi kadar kırık boyları boyunca da yapılaşmanın engellenmesi de deprem riskini azaltır.
Depremle ilgili haritalarda kırılan kırıklar sarı renkli kırılmayan kırıklar kırmızı renkli gösterilir. Zamanla sarı renkli kırıklar kırmızı renkli kırıklara dönüşebilir. Bu kırmızı kırıklar aslında olası depremlerin merkezleridir ve bu alanlara özellikle dikkat edilmelidir. Genel olarak deprem tehlike tahminlerinde kırıkların pozisyonları esas alınır ve kırığa yakınlığa bağlı maksimum ivme değerleri tahmini yapılır. Kırıklar boyunca depremler meydana geldiğine göre depremin dış merkezine yakın olunmamasına dikkat edilmelidir.
SORU: Deprem tehlike haritalarının 2019 yılında yenilenmesiyle daha güvenilir bilgiler elde etmeye başladık. Güncellenmeden sonra ülkemizde deprem riskine bağlı yerleşim yerlerinde herhangi bir değişiklik olmuş mudur?
ŞEKİL NO |
ŞEKİL NO |
Bunun en basit örneklerinden biri olarak kentsel dönüşüm programları örnek verilebilir. Kentsel dönüşüm gerek zemin gerekse de altyapı anlamında sağlıklı ve güvenli bir kent yaşamına izin vermeyen bölgelerin proje kapsamında ıslah edilmesidir. Projenin amacı bu güvenli olmayan binaların yıkılıp yerlerine son deprem yönetmeliğine uygun, korunaklı binalar inşa etmektir.
SORU: Ulusal olarak kandilli ve uluslararası olarak Avrupa birliği verileri ile hastane gibi önemli kuruluşların çevresinde deprem olup olmadığına bakabiliyoruz. Ülkemizde önemli kuruluşlar yapılırken bu verilere bakılıyor mu?
CEVAP: Ülkemiz deprem araştırmaları için büyük kuruluşlar kurmuştur. Bu kuruluşlara bağlı olarak yürütülen çalışmalara UDAP (AFAD’ın programı), AYMEP (üniversite afet yönetimi merkezi platformu) örnek verilebilir. Kuruluş olarak bakacak olursak ülkemizde deprem araştırmaları konusunda önde gelen kuruluşların başında Kandilli rasathanesi gelir. Kandilli Rasathanesinin görevi büyük depremlerle ilgili verileri anında kurumlara iletmek, işletilen deprem istasyonlarından UDİM’e gelen sismik sinyalleri toplamak, bunları arşivlemek ve bir veri bankası kurmaktır. Enstitü yaşanan depremlerin büyüklüklerini M ve yıkım şiddetinin ilişkili olduğu maksimum yer ivme büyüklüklerini (PGA) ölçüyor ve online olarak bu ölçümleri paylaşıyor. 1868 yılında kurulan Kandilli rasathanesi 1982’ye kadar Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı kalmıştır, 1982’de ise Boğaziçi Üniversitesi'ne devredilmiştir.
ŞEKİL NO |
Ülkemizde yapılan binalarda ise TDBY-2018 deprem yönetmeliği kapsamında 1 ocak 2019 yılında güncellenen deprem tehlike haritasına bakılması zorunludur. Ülkemizde de son yaşadığımız büyük 6 şubat depreminden sonra pek çok bölge tetiklenmeyle aktif hale geldi. Özellikle bu gibi büyük depremlerden sonra bilgilerdeki güncellemeler çok önemlidir.
CEVAP: Deprem sonrası binalarda yapısal ve yapısal olmayan hasarlar meydana gelebilir. Gerçekleşen depremlerle birlikte deprem kodları değişebilir. Hastane gibi önemli kamusal binaların depreme dirençli olması için deprem kodlarının doğru olması gerekmektedir. Deprem kodlarına güncelleme TDBY-2018 olarak güncellenmiştir ülkemizde. Fakat deprem kodu TDBY-2018 yönetmeliğine göre eski hastane yapılarının kontrolü ve güçlendirmeleri istenmemektedir.
ŞEKİL NO |
Bu örnekten de anlayabileceğimiz gibi deprem kodlarını güncelleyip yeniden düzenlerek binayı en baştan yapmak can ve mal kayıplarının önüne geçebilmiştir. Bu yüzden özellikle de, yeryüzünde meydana gelen büyük depremlerden sonra deprem kodlarına güncelleme getirilmeli; hasar alan, yıkılan binalar son yönetmeliklere uygun şekilde inşa edilmelidir.
SORU: İPKB projeleri kapsamında birçok hastanede ve binada güçlendirme çalışmaları gerçekleşmiştir. Yaşanılan büyük depremlerle birlikte İstanbul depremi için duyulan endişe artmıştır ve bunu için alınan önlemler de arttırılıştır. Buna göre İstanbul’da alınan önlemler nelerdir?
ŞEKİL NO |
CEVAP: Ülkemizde büyüklü küçüklü bir sürü deprem meydana gelmektedir ve her deprem sonrasında yaklaşmakta olan büyük İstanbul depremi gündeme tekrar gelmektedir. Pr. Doktor Naci Görür’e göre İstanbul depremi 7.2-76. arasında değişkenlik gösterecektir. Bu değer oldukça büyük olduğundan İstanbul gibi kalabalık ve yerleşmenin düzensiz olduğu bir şehirde çok yıkıcı etkilere sebep olabilir. Bu yüzden İstanbul’da deprem için gerekiyorsa ilave yeni kurumların kurulması, binaların hasar tesbitinin yapılması -veya hasar tespiti önceden yapılmış binaların güçlendirilmesi veya boşaltılması- ve şehir olarak olası bir depremde birlik olabilmek için koordine olunmalıdır. 2006 yılında İstanbul valiliği altında uluslararası kredi kuruluşları fonlarını kullanan ve deprem hazırlık çalışmaları yapan İPKB kuruldu. İPKB korkulan İstanbul depremi için çalışmalara başlamıştır. İPKB İstanbul’da 404 okul binasını yeniden yapmış, 932 okul binasını depreme karşı güçlendirmiştir; 6 hastane binasını yeniden yapmış, 48 hastaneyi güçlendirmiştir ve bunlarla birlikte bir sürü insana da bilgilendirme ve bilinçlendiren faaliyetleri kapsamında ulaşmıştır. Peki İstanbul dışındaki şehirlerde de böyle kuruluşlar var mıdır? Maalesef ki İstanbul dışında İPKB yoktur fakat diğer iller için İPKB model olabilir ve yapılması durumunda TPKB tarafından denetlenebilir.
Bunun yanında İBB ve Zemin İnceleme Müdürlüğü’nün çalışmaları sonucunda İstanbul deprem acil müdahale ve erken uyarı sisteminin temel algoritması açıklanmıştır. Ayrıca bu sistemlerin fayda sağlayacağı altyapı ihtiyaçlarının analizi yapılmıştır. Böyle kurumların yapılmasıyla deprem öncesi harcanan koruma paralarının hazırlıksız yakalanılan depremdeki maddi hasarların yanında çok ufak bir değer kalacağını unutmamamız gerek.
SORU: İSMEP projesi nedir, ülkemize ve bize faydaları nelerdir?
ŞEKİL NO |
ÖZET
Deprem ne zaman, -nerede olacağı bilinen- bilinmeyen etkileri çok yıkıcı olabilen, önlem alınmayan yerlerde yaşandığında hayatı durma noktasına getirebilecek güçteki -jeofizik tehlike olarak- bir doğal afetetir neden olabilir fakat deprem bir doğal afet değildir. Ülkemiz fay hatlarından kaynaklı - Pasifik denizi bölgesine sınır olan ülkelerle karşılaştırıldığında - depremlere oldukça açık -ikincil derece tehlikeli bir deprem kuşağında yer alan - bir ülkedir. Bu yüzden deprem ile ilgili vs30 gibi - zemin sağlamlığı araştırmaları - yapılan çalışmalara büyük önem verilmeli ve yapılan güncellemeler sonucunda eskide kalan binaların tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. Haritalardaki -ulusal aktif kırk haritası - kırmızı ve sarı renkli kırıklar depremler için bir ön uyarı niteliği taşımaktadır ve dikkat edilip gereken önlemler alınırsa depremin yıkıcı etkilerinin en aza inmesini sağlamaktadır. Deprem haritaları güncellendikçe çok daha güvenilir bilgiler veren bir diğer çalışmadır. Ülkemizin genel deprem bölgelerini görmemiz açısından ve o bölgenin depreme karşı alınacak önlemleri açısından büyük önem taşır. Yapılacak binaların niteliğinden, orada yaşayan insanların nüfus olarak yoğunlaşacağı yerlere kadar çoğu şeyi etkilemektedir. Kandilli ve AFAD gibi deprem için araştırma yapan kurumların çalışmalarıyla hastane gibi önemli kuruluşların çevresinde meydana gelen depremlerin neden olacağı hasarın ölçüsü şiddetinden süresine kadar görebiliriz. Bu verilerde gideceğimiz hastanenin ne kadar güvenli olduğunu görebiliriz ya da hastane inşasında yer olarak daha uygun bir yer seçilmesi konusunda yardımcı olabilir.
İstanbul ülkemiz için önemli şehirlindendir ve depreme hazırlık konusunda önde gelen şehirlerdendir. Bunun için 2006 yılında İPKB kurulmuştur ve sayısız binada (okul,hastane…) güçlendirme çalışması yapmıştır. İPKB’nin en önemli projelerinden İSMEP hayata geçirilmiştir. İSMEP İstanbul’u tamamen depreme hazırlamak için çalışmalar yürütmektedir.
Tüm yazı boyunca yukarıda özetlediğim konulardan kısaca bahsetmeye çalıştım. Deprem hayatımızın kaçınılmaz gerçeğidir ve deprem için önlemlerimizi alıp her şehrimizi, her binamızı güçlendirmemiz lazım.
KAYNAKÇA
https://www.ipkb.gov.tr/e-kutuphane/ismep_60/
ders videoları
hptt://www.bascihukuk.com
https://www.gazeteilksayfa.com/
https://depremzemin.ibb.istanbul/
No comments:
Post a Comment